Thursday, November 29, 2012

Pembe Çarşamba :)

Bugün bunaltıcı ve sıkıcı başlayan gün, o kadar güzel bir haberle şenlendi ki!
İçimdeki tüm grilikler ve bulutlar, yerini cıvıl cıvıl ve ışıl ışıl uçuşan kelebeklere bıraktı...
Yaklaşık 4 yıldır devam eden bir mücadele, annem ve babamın zaferiyle sonlandı. Bizden uzakta, elimiz yüreğimizde haber beklerken, harika haberi telefonla aldık.

Ben de geçen haftaki Sarı Çarşamba'yı düşününce, bugün şenlenen günü de Pembe ile adlandıralım istedim :)


Sanırım bu renk günleri artık gelenekselleşecek :)
Gerçi pembe, benim çok da tercih ettiğim bir renk değildir genelde. Bazen ondan başka yakışan olmayan durumlar da var tabii, ama hiç bir zaman ilk tercihim olmamıştır...

Ama bugüüünnn herşey toz pembe :))

























Wednesday, November 28, 2012

Ali'yi Kucaklamaya Az Kala...

Elimde kalan fotoğrafları gözden geçirip, neler paylaşılabilir diye bakıyorum birkaç gündür. Biricik yeğenim Ali için yaptıklarımı görünce, onları da paylaşabilirim diye düşündüm.

Ali şu anda nerdeyse 2 yaşına geldi; ama aramıza katılacağı haberini aldığım ilk günden beri bol bol fotoğraf çekmeye, aldıklarımın fişlerini, yaptıklarımın tarihlerini mümkün olduğunca biriktirmeye çalışmıştım. Aslında hala dağınık bir halde ama kronolojik olarak çok ciddi Ali fotoğraf ve belgelerim var; ama bir türlü toplu bir çalışma haline getiremedim. Onları toparlayıp, daha sonra Ali'ye hediye etmeyi istiyorum. Tabii bunu gerçekleştirdiğimde paylaşacağım da...

Ali'nin gelmesine yakın, Berrak - benim sevgili kardeşim- için güzel bir gün düzenlemek istedim. Halk dilinde :)) ''babyshower'' diye geçen gün yani :) ... Berrak her ne kadar istemese de, ben bu klişeden (babyshower) uzak bir gün yapmaya karar verdim. Haberi olmadan yapılacak ve O'ndan habersiz tüm arkadaşları çağrılacaktı. Tabii ki olabilecek tek mekan da bizim evdi. Kendim yaptığım için daha anlamlı olacağına inandığım bazı düzenlemeler yaptım.







Ali için seçtiğim hediyeleri, kendi içimde anlamlandırdım ve hoşuma da gitti :)
Köpekcik, onlar kadar sadık dostlara sahip olması ve merhametli olması için,
Tenis topu, içerisinde spor olan (ben futbol ve tenisi tercih ederim) bir hayatı olması için,
Rengarenk minik toplar, neşeli ve eğlenceli biri olması için,
Albümler, anıları önemseyen ve bir sürü güzel anı biriktirebilen biri olması için,
Araba, bir arabaya sahip olması için değil :)) Özellikle 70'lerden bir model seçtim ki, geçmişini önemseyen biri olsun...
ve tabii ki Nazar Boncuğu...Onu ayrıca anlamlandırmam gerekmedi :))








temsili Ali ve Berrak :))
ben yapmadım. O zamanlar çok hevesim yoktu cupcake yapımına. İleride denemelerim olacağa benziyor :)



Thursday, November 22, 2012

Sarı Çarşamba

Yaklaşık 4 aylık bir aradan sonra tekrar buradayım :)
Aslında hep buralardayım; ama okuyucu ve gezgin olarak. ''E madem açtın bu blogu neden geziniyorsun da yazmıyorsun'' da diyebilirsiniz tabii. Ama çok geçerli nedenlerim vardı. Ve en önemlisi de biraz can sıkıcı doğrusu :( Ne zamandır bütün yaptıklarımı ya da gezdiklerimi toparladığım fotoğraf arşivim yerle bir oldu. Kurtarılabilir mi çabalarım pek sonuç vermedi. Bugünlerde son denemelerimi de yapacağım yine de. En çok da tüm hatıralarımın uçup gitmesine üzülüyorum tabii ki....
İşte bu nedenle, elimde önceden birikmiş ve paylaşmak adına sakladıklarımın tamamı yok oldu :((

Artık yenilerini yapmam gerekiyor hızlıca :)

Hatta geçen gün kardeşimin eşinin yaptığı bir kurabiyeyi beğenip hemen denedim. Hatta fotoğrafladım da, ama onu daha sonra paylaşmam gerekiyor diye düşündüm. İlk ve tek yazımın da kurabiyeyle ilgili olduğunu gözönüne alırsak, bu blogun bir yemek blogu olduğunun düşünülmesini istemem açıkçası. Tabii yanlış anlaşılmasın kötü olan bir yemek ve kurabiye blogu olması değil, usta bloggerlara saygısızlık etmek :))

Zaman zaman minik denemeleri ve hediye kurabiyeleri paylaşmayı sürdüreceğim tabii ki :)

Bu uzun girişten sonra geleyim bugüne. Elimdeki bitmemiş işlerden ve kurabiye denememden bahsedip yazamadığım, ama yazmayı da istediğim için düşünüyordum ne yapabilirim diye. İşte tam da bunları düşünürken bugün bir arkadaşım sürpriz yapıp ofise ziyaretime geldi. Pek sıkılgan ve bezgin bir hali vardı. O da bu aralar oturup tembellik yapma özleminde benim gibi :) ...Penceremden dışarı bakıp bahçedeki ağaçları gördüğünde ''Ne sıkıcı ve Sarı bir Çarşamba bugün'' dedi. Oysa ben bayılırım sonbahara, hatta en sevdiğim mevsimdir. Veeee işte o an hemen bu Sarı Çarşambayı bloguma yazabilirim diye düşündüm.

İşte Sarı Çarşamba'nın Sarıları...









Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...